Üyelik Kapat

Kendimi Tanıyamıyor, İlişkimi Anlamlandıramıyorum

Merhaba,
Ben 22 yaşında üniversitede dil bölümünde okumakta olan bir öğrenciyim. 2 sene sonrası için mezuniyetimi beklemekteyim. Endişelerimin biri burada başlıyor…
Bu zamana kadar aile, arkadaş ve okul çevresinde daima takdir cümleleriyle anıldım. Fikirlerimin değer gördüğüne, küçük veya büyük hangi yaşta olursa olsun karşımdakini dinlemem gerektiği terbiyesine ben bir de çözümcü olmaya çalışma yetisi ekledim. 2 seneye yaklaşmakta olan bir de ilişkim var. Bu zamana dek ruhuma, mutluluğuma, huzuruma yaraşır, duygu ve düşüncelerime eş biri çıkmamıştı karşıma. Müzik gibi ilgilendiğim güzel bir hobi sayesinde bir gün bir tesadüf bizi bir araya getirdi… Sevgilim, aşka dair badireler atlatmış; aldatılma hissini ne yazık ki yaşamış, dolayısıyla güvenini ve belki de hatta özgüvenini yitirmiş. Belki, diyorum; çünkü hayatta her ne olursa olsun zorluklarla hep en iyi şekilde mücadele etmeyi kendine amaç edinmiş ve ayakta kalabilme kuvvetini kendinde bulabilen biri. Fakat bazen ikili ilişkimizde bana yansıttığı bazı kaygılarıyla beni de endişeye sürüklüyor. O çözümcü kişiliğime dair izler dahi kalmamaya başladı. İnanmazdım, fakat her yönüyle ele almaya çalışıyorum; Yengeç Burcuyum, sevgilim Akrep Burcu. İkimiz de baskın karakteristik özelliklerini taşıyoruz burçlarımızın. Kendisi de, onunla söz yarışına girilemeyeceğini kabul etmiş durumda; neyse ki benim bir antitez üreterek sohbeti tartışmaya sürüklemeden, sakin bir konuşma tonuyla ve mantıklı açıklamalarla sonuca ulaşma amacı gütmem biraz daha sularımızı durultuyor. Fakat özünü ben biliyorum, tanıyorum onu. Aslında iyi niyetiyle ve belki de kendinden çok düşünerek karşıdakini, yanında olmaya çalışıyor, yol gösterici ya da örnek olabilmek onu mutlu ediyor. Kızgınlığı da, kırgınlığı da aslında çok sevdiğindendir hep. Sorunumuz şu: Her alana ilgim ve hevesim vardır öğrenmeye; genel kültür, tarih ki bunlar sevgilimin mest olduğu mevzulardır. Yemek yapmayı arzularım; tüm dünyadaki gelişmelerden haberdar olmak isterim; her konuda bir bilgi sahibi olmak beni de tatmin edecektir farkındayım, fakat gördüğümü, okuduğumu unutuyorum. Duyduğumu daha fazla hatırladığımı söyleyebilirim. Bir de fazla tekrar ile hayatımda yerleşik hâle gelebildiğini görebiliyorum bazı şeylerin. Örneğin; gitar kursuna sadece 6 ay gitmeme rağmen, merak ve tekrar ile geliştirdim. Başka herhangi bir mevzu için başaramama endişesi taşıdığımı sanmıyorum, ancak bir cesaretlendirme beni memnun ve daha fazla teşvik ediyor. Bunu biliyorum. Sevgilim, bunu belirtmeme rağmen maalesef yenik düşüyor hâkimiyetsizliğine ve aksine yapamazsın, sende zaten o azim yok. gibi cümlelerle hevesimi kırıyor. Hissettiklerimi anlatmaya ve bu sorunu konuşarak çözmeye çalıştım defalarca. Ancak bunu onu değiştirmeye çalışmak için değil, ilişkimizde uyum sağlayabilmenin ancak böyle fedakârlıklarla mümkün olabileceğini anlatmaya çalışarak konuştum. Yeri geldiği zaman özür dilemeyi de bilir, ona kendimi anlatabildiğimde uyum sağlamaya çalışmaya hemen o anda başlar bile. Aşamadığımız tek konu, gelecek endişesi. Yemek yapmaya bir hevesim olmadı. Alışkanlık da meselesi tabi bir yerde. Birkaç kez birlikte kaldığımız zamanlarda ona en güzel sofraları donatma hayalini gerçekleştirme şansına kavuştuğum oldu. Ancak internetten bakıp da yapabildiğim yemek, beceriksizdi. Bu girişimim dahi etkilemişti onu, ancak beni kızdırmak ve hem de bazı şeylerin farkına varmamı sağlamaya çalışmak adına eleştirisinden de geri kalmamıştı. Ben de ne olursa olsun yanımda olmasını bekliyorum. Hani derler ya, bir hiç olsam dahi, sevmesini… Benim sevgimden başka içten, samim verebileceğim somut birşey yok. Kendimden de önceye koyabilecek kadar çok sevdiğim ve asla kaybetmek istemediğim, gelecek hayali kurduğum, birlikte kurduğumuz bu ilişkinin nihayete ermesi dileğimiz. Ancak bazen sinirli anlarında ayrılık gibi önemli bir kararı ağzından sırf tepkimi yoklayabilmek adına bile çıkarabiliyor! Bunun beni çok kırdığını da defalarca dile getirmeme rağmen, kızdığında ne söylediğini bilmediğini ilişkimizin en başında konuşmuştuk ve öyle anlarda susmayı başarabilirsem tatlıya bağlanabildiğini de sürecimizde gördük. Ancak ben onun sevmediği birşeyi bir daha tekrar etmemeye özen gösterirken, onun beni üzen bir durumu tekrar ettirmesi ilişkimizi bir zaman sonra yıpratabilir. Nasıl bir çözüm yolu bulabilirim, bilmiyorum. Bir de meslek mevzumuz var. Kendisi önlisans mezunu, çalışıyor. Benim 2 senem daha var, ancak açıkçası belirli bir hedefim yok. Daha doğrusu, bölümümde kalarak öğretim görevlisi olabileceğimi düşünüyordum. Ancak, geçirdiğim hazırlık dahil 3 üniversite yılı boyunca ömrümde öyle bir meslekle var olmak istemediğimi farkettim. Kamu Personeli için sınava hazırlanıp, yolumu öncelikle devlet daireleri tarafından çizmeye çalışmak istiyorum. Sonrası için çevirmen, veya öğretmenlik tercihlerini bulunduruyorum aklımda. Ancak saygın ve yararlı olmamı, işimde verimli olabilmek adına tatmin edici bir seçim yapmamı, boş yere yaşamamak ya da okumamak gerektiğini savunan bir açıklamayla konuşmalarımız oldu. Sınavın zor olduğunu, öğretmenlik için dahi olsa kontenjan olma ihtimalinin zor olduğunu, garanti bir geleceğimin olmadığını öne sürüp endişe duymama sebep oluyor. İşte tam bu noktada bir antitez ile kendimi savunmamı istiyor diye hissediyorum, ancak realist düşüncelerine sürükleniyorum istemsizce ve kilitlenip kalıyorum adeta.
Bu dahil, yetersiz olduğumu, kendimi geliştirmemin yine ben açısından iyi olacağını söylüyor. Aslında bu tavrında rahatsız değilim, çünkü kendimi tanımamı sağlıyor. Ancak kendimi ifade edememeye başladım. Kimse yanında niteliksiz birini taşımak istemez. Kendini böyle cümlelerde benden soğutacağını düşündükçe daha da çaresiz kalıyorum. Bir de, bazen eski kız arkadaşının profiline baktığını gördüm birkaç kez. İlişkimizin güzel yanı, birbirimizden birşey saklamıyoruz. Uygun bir zaman kollayıp, her şeyi paylaşabiliyoruz. Bir tek bu mevzu dile gelmedi. Kuzenim, herkesin birbirini merak edebileceğini, bu nefret ettiği bir düşmanı dahi olsa bakmak isteyebileceğini anlatmaya çalıştı bana. Pek mühim gelmemeye başladı ondan sonra bana o arayışı. Ancak yine de ona her şeyi unutturabilmek, ve endişeden uzak huzurlu bir gelecek sunmak istiyorum. Maddi yetersizliklerden dolayı bir kliniğe gelip yüz yüze görüşme imkânı henüz yaratamadığım için, bu yazılı fırsatı değerlendirmek istedim. Vaktinizi ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Olumlu olmasını ümit ettiğim bir çıkış yolu için cevabınızı bekler hâldeyim. Sevgiler.

Bu Soru Hakkındaki Görüşler
  • Kendimi Tanıyamıyor, İlişkimi Anlamlandıramıyorum

    Psikolog

    21-08-2014 İsim Soyisim :

    Merhabalar, insanlar geçmişe gittiklerinde depresyona geleceğe gittiklerinde ise endişeye düşerler. Sizin endişeye düşmenizin nedeni de sürekli olarak geleceğe gitmenizdir. Bu endişeye düştüğünüz anda ufak bir sorgulama yaparak geleceğe gittiğinizi fark edebilirsiniz. Ve durumda anda kalmaya yani önünüzdeki mevcut işe odaklanmaya çalışmalısınız. Çünkü geleceği sağlam iyi inşaa etmemenin yolu budur.
    Sevgilinizin kendi kaygılarını size yansıttığını söyleyebilirim. Siz bunlardan etkilenmemek için anda kalmayı öğrenmeniz gerekir. Kaygılar insanların çözüm üretme kapasitelerine zarar verir. Duygularınızı doğru bir şekilde ifade ederek sevgilinizle iletişime geçmelisiniz.